Çalışanların elde tutulması ve genel memnuniyet düzeylerinin temelde kasıtlı çabaya bağlı olduğu kendini göstermiştir. Kasıtlı çaba sarf etmeyen çalışanların, işletmeleri tarafından hala istihdam edilme olasılıklarının daha düşük olduğu bildiriliyor. Kasıtlı istihdamı olmayanların yalnızca %30’u, 2022’de %36 ve 2021’de %53 olan 12 ay içinde şirketlerinde olmayı planladıklarını belirtti.
İK uzmanları, farklı demografik grupların ve nesillerin hedefleri farklı şekilde anladığının farkında olmalıdır:
- Özellikle Z kuşağının çalışanları, işletmelerinin net bir hedefi olmasını ve topluma fayda sağlamasını talep ediyor.
- Çalışmalarında daha fazla alaka düzeyi, eski nesillerin sunduğu kişisel amaçlar ve anlamdır.
- Elde tutma için, Hispanik çalışanlar, Z kuşağı, uzaktan çalışanlar ve diğerlerinin tümü anlamlı işlere büyük değer veriyor.
Büyüleyici bir şekilde, şirketler ve çalışanlar kasıtlı çabayı biraz farklı şekillerde görüyorlar. Şirketlerin %84’ü çalışanlarının kasıtlı olarak yaptıkları işten memnun olduğunu düşünse de, çalışanların sadece %71’i işlerinde büyük bir anlam bulduklarını düşünüyor.
İK departmanları, hedefin organizasyonel olduğu kadar kişisel de olabileceğini bilmelidir. Bazı çalışanlar daha genel kurumsal hedeflerle uyum sağlamak isterken, diğerleri ailelerini destekleyerek veya profesyonel olarak gelişerek hareket eder.
Hedeflerle ilgili olarak, birkaç grup çeşitli alaka düzeyi algılar:
- Mevcut işlerinde devam edip etmemeye veya yeni bir işe başlamaya karar verirken, on çalışandan neredeyse altısı (%58), kasıtlı çalışmanın “olmazsa olmaz” olduğunu söylüyor.
- Özellikle Siyah işçiler (% 62), Boomers (% 63) ve kadınlar (% 61), önemli ölçüde daha yüksek sayılara sahipti.
- Tüm çalışanların sadece %43’üne kıyasla, Z kuşağı çalışanlarının %50’si yeni bir istihdam hakkında düşünürken net bir amaç ve olumlu topluluk etkisinin “olmazsa olmaz” faydalar olduğunu düşünüyor.
Bununla birlikte, şirketlerin yalnızca %34’ü, gelecekte yetenekleri işe almanın veya elde tutmanın bir yolu olarak kasıtlı çalışma sağlamak istediklerini söyledi ve bu da çalışanların hırsları ile şirket planları arasında olası bir tutarsızlık olduğunu ima ediyor.
Her şey düşünüldüğünde, İK uzmanları kasıtlı çalışmalara ilham vermede oldukça önemlidir. Şirketler, bu unsuru ele alarak çalışan memnuniyetini, bağlılığını ve genel refahını artırabilir ve böylece yetenek yönetiminin sonucunu iyileştirebilir. Kasıtlı çalışmaya yapılan vurgu, günümüzün rekabetçi iş piyasasında yetenekleri çekmeye ve elde tutmaya yardımcı olacağı için daha da önemli hale geliyor.